Barış Atay’ın, bugüne kadar hayattan öğrendiklerini, çıkarımlarını tekdüze şekilde, yer yer sunum videolarıyla renklendirdiği, mizansen olarak on dakikada bir gözlüğünü kazağıyla sildiği; ”Hayattan Öğrendiklerim” adlı TEDx konuşması.

Bu şekilde eleştirmek durumundayım, çünkü bir tiyatro oyunu olduğu iddiasını taşıyor. Bu bildiğimiz, monolog bir konuşma etkinliğiydi. Bu anlamda çok zayıf kalıyor.

Anlattıklarına gelirsek,

insan topluluğu olarak bazı konularda yaptığımız ‘mış’ gibileri, verdiği örnek üzere, cenazede sorulan, ‘nasıl bilirdiniz?’ sorusuna vermek zorunda olduğumuz ‘iyi biliriz’ cevabı ve buna benzer olgular üzerinden bir farkındalık yaratmak istiyor; fakat bunun gibi birçok konuda söylenen ile asıl olanın tamamen zıt olduğunun herkes farkında. Kimse bunlara inanacak kadar saf değil ve çoğunluk da, her ne kadar politik doğruculuk içinde olsa da, asıl olanı konuşmanın verdiği dayanılmaz hafifliği seviyor ve buna dahil oluyor.

Tıpkı bir çocuk doğduğunda herkesin sevinme rolünü oynaması ve ‘anı’ bu şekilde yaşaması gibi. Bu ve bunun gibi, özünde ikiyüzlü olan fakat bir topluluk içinde yaşamanın zorunluluğu olan bu rollere girmeyince, yani an’da olmayınca, her şeye sahip olsanız da, mutlu olmanız gereken tüm ‘şey’lere sahip olsanız da hayat bir noktada patlak veriyor ve intiharın eşiğine geliyor insan.

Yani şunu söylüyorum, o eleştirdiğimiz ve toplumca büründüğümüz roller olmazsa, o salakça bulduğumuz hallerin içine girmezsek mutlu olabilmek zor. Bu biraz, öğrenilmiş çaresizlik gibi.

O, intihar öncesi videodaki adamın her şeye sahip olup mutlu olamaması da, o sahip olduklarının mutluluğun kaynağı olamayacağının kanıtı. Ve çevremde gördüğüm, özünde, kimsenin çocukca bir saflıkla var olmanın ve yaşamanın mutluluk verdiğine inanıp, bir şeylerin farkında olmadan yaşamadığı.

Tam bu noktada insana yardımcı olan, o eleştirdiğimiz roller, ikiyüzlülükler, miş gibi yapmalar devreye giriyor. Bunlar da anadan babadan, dededen nineden kalma, hayatı yaşanabilir kılma davranış biçimleri. Bir nevi, yaşadığın çevreye ayak uydurmak için doğal seçilim gerçekleştirmek. Bunu başaramadığında, benden bu kadar diyorsun. Yani, Nazım Hikmet’ten alıntıladığı üzere, Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Önerilen Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir