Gürgen Öz’ün Instagram’daki sarkastik, gündem eleştirisi reelslarını görmüşseniz, bu oyunun onun tarafından yazıldığını anlayabilirsiniz. O videolardaki görüşlerinin dört başı mamur bir oyun metnine çevrilmiş haliydi. Bu kadar içi dolu ve tam isabet tespitlerin yer alacağını düşünmüyordum.
Bizim toplumumuzda sınıf çatışması yoktur, denir. Görünürde, açık bir şekilde bu hissedilmese de, yani sıradan bir vatandaşın kolay kolay yapamayacağı bir tespit olarak herkesin gözü önünde olmasa da bu, önemsiz gözüken birçok jest ve mimikte, farkında olmadan söylenen ve söylenen kişinin anlamamasından dolayı sorun yaratmayan sözlerde kendini gösterir.
Bu oyunda, karşımızda, bunu anlayan bir işçi sınıfı mensubu kişi vardır ve kendini aydından sanan psikoloğumuza ‘kibarca’ dersini verir. Bunu yaparken, hem ülkemizin hem de ikili ilişkilerimizin tahlillerini yapar ve asıl sorunlarımızın neler olduğuna dair tespitlerde bulunur. Bunlar bana göre yerinde tespitlerdi.
Oyun hem bu tarafıyla hem de ara ara su yüzüne çıkan güncel siyasi eleştirileriyle politik bir oyun. Bunu yaparken, biraz fazla didaktik olurken, toparlamayı da biliyor.
Oyunun metni için söylediklerimi, oyunun mizanseni hakkında söyleyemeyeceğim. Çünkü neredeyse hiç yoktu. Oyunun bir aşamasında, iki kişi gelmiş ve bize bir sempozyumda karşılıklı konuşuyorlarmış gibi hissettiriyor. İki oyuncu da oyunun neredeyse tamamında sandalyede oturdular. Konuşmaları takip ederken bazen dikkatinizi toplamanız gerekiyor. Bir oyun olduğunu unutup, sıkıcı bir konunun konuşulduğu bir yerdeymiş gibi hissediyorsunuz.
Sahnedeki iki sandalyeyle birlikte başka bir koltuk ya da benzer bir alan yaratılmış olsa ve bir mizansen eşliğinde konuşmalar aksa, çok daha etkileyici bir oyun olacağını düşünüyorum.
Aşkın Şenol’un hem oynadığı karakterin hem de Aşkın Bey’in bu karakterle çok daha büyük bir potansiyeli var. Canlandırdığı kişilik bölünmesini, sağlanacak farklı dekorla ve karşılıklı fiziksel etkileşimleriyle daha iyi bir yere taşıyabilir. Bunu zenginleştirmeye dair yaptığı birkaç jest ve mimikler bence yetersiz kalıyor.
Gürgen Öz’ün oyunculuğu gerçekten iyiydi. Söylediği cümlelerin ağırlığını taşıyabilen ve yükseldiği anlarda zayıf kalmayan ve inandırıcılığı düşmeyen bir oyunculuk sergiledi. Yazar olarak da büyük bir potansiyeli olduğunu kanıtlayan bir oyun. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Tavsiye edilir.