— spoiler —
gerginliğin, bu filmde olduğu gibi, diyaloglar üzerinden yaratıldığı filmleri hep sevdim. bu film de en güzel örneklerinden biriydi. babasından abisine, eniştesinden yengesine; her biri tek başına, günlük hayatımızda var olsa, muhtemelen nefret edeceğimiz karakterler. anne hariç.
hani gidere bir şey sıkışır da, gideri açınca su hortumlanarak akar gider ya, o şekilde düğümü açılan bir diyalog silsilesi vardı. her biri, ‘demek ki geçmişte şu olmuş’ dedirterek, bu kadar kısa sürede, aile hakkında birçok şeyi yaşamış kadar olduk. bunu da yalnızca, neredeyse tek bir mekanda yapmış olması takdire şayan. yakın zamanda izlediğim ve bu tür filmleri sevenlere şiddetle tavsiye edeceğim sieranevada filmini hatırlattı.
bu filmde, bizden bir şeyler olduğu için daha da zevkle izledim. işine gelmediğinde, kimsenin kimseyi anlamak istemediğini ve bir ‘ayıp’ günyüzüne çıktığında nasıl da herkesin ondan kaçtığını; ailenin ‘kan bağından’ ziyade ‘paraya’ bağlı bir alt tabakayla bağlı olduğunu, kulağa küpe olacak şekilde anlatıyor.
arka balkonda bacanakların ayaküstü sohbetinden, cafer’in kendi suçluluğunu hep mağduriyetle örtmesine kadar, her bir ayrıntıda bizi gördüm. fikret reyhan’ı tebrik ederim.
— spoiler —